25 Eylül 2014 Perşembe

Mausolos'a kaç sikke versek az!

"Bazı yenilgilerin nedeni, insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne kadar yakın olduklarını bilememeleridir." demiş Thomas Edison

Hayır Thomas, biz yarıda bırakmıyoruz, sadece biraz ara veriyoruz...

Dün, saat 15.00 gibi, bir çocukluk arkadaşım aradı ve Bodrum'da olduğunu, müsaitsem eve uğrayacağını söyledi. 1 saat sonra da Bodrum-Dereköy dolmuşundan indi evin önünde.

Bu evde misafiri karşılama ve izzet ikram konusunda bir takım değişiklikler yaptık: Geleni en pasaklı halimizle karşılıyor ve mümkünse içecek şeyleri kendi getirmesini istiyoruz. Hatta bir tık daha ileri gidip, 5 dakika soluklanmasına izin verdikten sonra, ona en çok yakışacağını düşündüğümüz aleti eline veriyor ve bize katılmasını talep ediyoruz.

Bir nev-i inşaat mafyasına dönmüş durumdayız: Böbreklerinize dokunmuyoruz ama enerjinizin tümüne talibiz...

Burak, getirdiği meyve sularını bize ikram ettikten sonra, ona fırça ve boyayı yakıştırıp, mutfak pencereleriyle kendisini yalnız bırakıyoruz.


Burak, benim üniversite yıllarından beri arkadaşlığımı devam ettirdiğim, yurt dışında grafik tasarım eğitimi almış, yaptığı uzun-kısa metraj film prodüksiyonlarıyla yurtdışı festivallerinde ödül bile kapmış, beraber güzel işler yaptığım ve Kasım ayında ailesiyle Bodrum'a taşınma kararını büyük bir mutlulukla karşıladığım bir can dost...

Ben daha kıdemli bir işçi olduğumdan, kendime daha büyük fırça alıp, Memo'nun onardığı ve sistre yaptığı salon parkelerini cilalama işine girişiyorum.


Bu işlem için bir adet geniş leğene, sert bir fırçaya ve istediğiniz rengi elde edebilmenizi sağlayacak iki farklı ahşap cilasına (ceviz-maun) ihtiyacınız var. Tabii bir de sevgi katmalısınız harcınıza!!!

Bu 'sevgi katma' konusu biraz şaibeli benim kafamda gerçi: Param olsa bi adam tutsam da ona yaptırsam bu işi Sevgisiz mi olacak o yer cilası?

Seviyor musun?
Seviyorum
Bir daha söyle
Seviyorrruuuummmm ulen
Ben de seni

Neyse ben cilayı, cila da beni seviyor. Sıkıntı yok Seda abla... (Seda Sayan)

Memo, fırçalama işine ve türküsüne ara verip, evin giriş kapısını yağlı boya ile boyama işine giriyor.

Kapı evin ilk yapıldığı yıllardan kalma, demir ve işlemeli. Orjinal rengi yeşil ama ben onu kırmızı görmek istiyorum (kırmızı panjura modern bir gönderme)

Yunan mimarisinde, kapı ve pencere dışlarında sıkça kullanılan bu skarlet kırmızıyı, önce akrilik boya ile denedikten sonra, istediğim yanar döner efekti vermeyince, aynı rengi yağlı boya ile boyamaya karar veriyoruz.

 

 Not: Yağlı boyayı biraz tiner ile seyrelterek kullanırsanız, fırçaya ve boyaya hakimiyetiniz daha fazla olur.

Tamam saat 17.00!

Artık kimsenin sabrını zorlamadan Gümüşlüğe gidip, insan içine karışma zamanı...

Gümüşlük; Bodrum yarımadasının batısında, Ege ve Akdeniz'in kesişme noktasında, kendi tarzını yaratmayı başarmış, kokoş mu kokoş, caz müzikle havalandırılmış, kabaktan yapılmış aydınlatmaların renkleriyle makyajlanmış, boynu balık kokan, yakamozların hayran olduğu bir hanımefendi. Ayrıca içindeki hipiyi ortaya çıkartan her güneş batışına duacı, doyumsuz bir hedonist...






Sürekli gittiğimiz ve arkadaşımız Arif'in yeri olan Hera Otel'in önünde kurulan denize sıfır masalardan birini ayırtıyoruz. Yemek için giyinip, süslendiğimizi sanmayın sakın. Sadece boya lekelerimizden  kurtulup, bahçe hortumuyla kısa bir duş aldıktan sonra, üzerimize birer tişört geçirip, masamıza kuruluyoruz.

Arif, mezeleri ve rakımızı koyup, levreğimizi hazırlamak için yalnız bırakıyor bizi.

Ne güzel bir gece ...
Ayaklarımıza vuran küçük deniz dalgaları eşliğinde, muhabbetin en güzel yerine ekmeklerimizi bandırıyor, Myndos'un (Gümüşlüğü) ilk kurucusu olan Vali Maussollos'a güzel enerjilerimizi yollayıp, kadehlerimizi tokuşturuyoruz... "Güzel Günlere" diyerek.




7 yorum:

  1. afiyet seker bal kaymak ola ;-)...hevesle okumalara devam ;-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Kristin:))) Bayramda umarım tanışma fırsatı yakalarız.

      Sil
  2. Ev şekillenmeye başlamış yavaş yavaş bu arada kendinizede vakit ayırmanıza sevindim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet:) arada yorgunluktan kurtulmak ve insan arasına karışmak gerekiyor :))) sevgiler

      Sil
  3. Bloğunuzu bugün keşfettim ve tırnaklarınızla kazıyarak yarattığınız yeni dünyanıza bayıldım! Emeğinizin keyfini süreceğiniz harika bir yaşam diliyorum.. takipteyim�� candan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selamlar, ne güzel bunları duymak... Umarım güzel dilekleriniz gibi bir yaşam bekliyordur beni... Takibiniz de ayrıca çok mutlu etti beni. sevgiler Candan

      Sil
  4. Merhaba Ahu 😊
    Bir Metropol bıkkını ve daha da mühimi bir Bodrum sevdalısı olarak,geçen hafta tatilimizi noktalayıp döndüğümüzden beri nefes alamıyordum.
    Eşimle henüz oradayken Oluşan "Bodrum'a Yerleşme " fikri ile alakalı araştırma yaparken karşılaştım sizinle..
    Birkaç gündür iki küçük kızımı uyuttuktan sonra okuyorum yazılarınızı bayıla bayıla..
    Çok özel bir ruh taşıdığınız aşikâr.Umarım herşey dilediğiniz şekilde gerçekleşir ve çok çok mutlu,huzurlu olursunuz yeni Hayatınızda.
    Paylaşımlarınız içimi açtı,yolumu aydınlattı.Dilerim biz de iki minik bireyimize rağmen yeni bir hayat kurabiliriz oralarda.
    Kocaman Sevgilerimle💗💗💗
    Ebru

    YanıtlaSil